top of page

Dil ve Konuşma Terapisi

Bireyin çeşitli etmenlerden kaynaklı yaşadığı iletişim, ses, konuşma, dil ve yutma alanı ile ilgili kısıtlılıklarına odaklı bir disiplindir. Dil ve konuşma terapisti/patoloğu (DKT) insan iletişimi ile ilgilenir ve tüm yaş gruplarında ses, konuşma, yutma fonksiyonları ve dil bozukluklarının tedavisinde görev alır. 

Terapi Alanları

Konuşma terapisti

Konuşma Akıcılığı

Akıcılık bozuklukları, kekemelik ve hızlı-bozuk konuşma olarak tanımlanan konuşma problemleridir. Kekemelik, konuşma sırasında kişinin akıcılığını etkileyen ses ya da hece tekrarları, bloklar ve uzatmaların sıkça meydana geldiği bir akıcılık bozukluğu tipidir. Hızlı-Bozuk Konuşma ise, akıcılık sorunları ve uygun olmayan konuşma hızı ile belirginleşen bir konuşma akıcılığı sorunudur. Bu durumlar, kişinin iletişim becerilerini etkileyebilir ve günlük yaşamda zorluklara yol açabilir. Tedavi genellikle konuşma terapisi ve dil patolojisi uzmanları tarafından yürütülür ve bireye özgü tedavi planlarıyla desteklenir. Erken teşhis ve uygun müdahaleler, bu tür konuşma bozukluklarının yönetiminde önemlidir ve bireyin konuşma becerilerini geliştirmeye yardımcı olabilir.

daha fazla bilgi

Konuşma Sesi

Konuşma sesi bozuklukları, çocukların konuşma gelişiminde gecikme ve/veya konuşma anlaşılırlığında güçlük olarak tanımlanır. Bu tür bozukluklar, organik veya fonksiyonel olabilir. Organik konuşma ses bozuklukları arasında motor veya nörolojik bozukluklar (örneğin, çocukluk çağı konuşma apraksisi veya dizartri), yapısal anormallikler (örneğin, yarık dudak/damak ve/veya diğer anomaliler), ve duyusal/algısal bozukluklar (örneğin, işitme kaybı) bulunur. Artikülasyon (sesletim) bozukluğu ve fonolojik (sesbilgisel) bozukluklar ise fonksiyonel konuşma sesi bozuklukları arasındadır. Bu tür bozukluklar, çocuğun konuşma anlaşılırlığını etkileyebilir ve uygun müdahalelerle yönetilmesi önemlidir. Tedavi genellikle konuşma terapisi ve dil patolojisi uzmanları tarafından yürütülür ve bireye özgü tedavi planlarıyla desteklenir. Erken teşhis ve uygun müdahaleler, çocuğun konuşma becerilerini geliştirmeye yardımcı olabilir.

daha fazla bilgi

Konuşma pratiği
Konuşma terapisti

Gecikmiş Dil

Gelişim dönemlerine göre, çocukların 12-18 ay arasında ilk kelimeleri kurması ve 24. aydan itibaren cümle düzeyinde konuşması beklenir. Normal gelişim gösteren bir çocuğun 2 yaşında ünlü seslerin tamamını edinmesi ve 4 yaşında ise bir yetişkine benzer konuşma becerisine sahip olması beklenir. Bu süreçte, çocuklar genellikle dil becerilerini hızla geliştirirler ve çevrelerinden gelen dil modellerini taklit ederek konuşma yeteneklerini artırırlar. Ebeveynler ve bakıcılar, çocuğun dil gelişimini desteklemek için çeşitli yöntemler kullanabilirler, örneğin onlarla konuşarak, kitap okuyarak ve etkileşimli oyunlar oynayarak dil becerilerini teşvik edebilirler. Ancak, her çocuğun gelişimi farklıdır ve bireysel farklılıklar gösterebilir, bu nedenle belirtilen zaman çerçevesi her çocuk için tam olarak geçerli olmayabilir.

daha fazla bilgi

Motor Konuşma

Dizartri, merkezi sinir sistemi ve/veya çevresel sinir sistemi ya da her ikisinin hasarına bağlı olarak konuşma düzeneğini kontrol eden kas kontrolünde anormallik ve koordinasyon bozukluğu ile karakterize edilen bir motor konuşma bozukluğudur. Bu durum, solunum, fonasyon, rezonans, sesletim ve prozodik özelliklerde etkilenmeye neden olur, bu da konuşmanın anlaşılabilirliğini sınırlar. Spastik dizartri, bilateral Üst Motor Nöron (ÜMN) lezyonlarına bağlı olarak ortaya çıkar, genellikle serebrovasküler olaylar veya travma gibi hastalıklardan kaynaklanır. Konuşma bozuklukları, larinks kaslarında spastisite, yavaşlık, güçsüzlük ve koordinasyon problemleri gibi belirtilerle kendini gösterebilir.

daha fazla bilgi

Image by Elissa Garcia
Image by Sebastian Pandelache

Edinilmiş Dil

Afazi, beyinde dil açısından baskın olan hemisferin kortikal ve subkortikal bölgelerini yaygın biçimde etkileyen edinilmiş beyin hasarı (inme, travma vb.) sonucunda dil sembollerini formüle etme ve yorumlama sürecindeki bir kayıp ya da hasarın olması şeklinde tanımlanan nörojenik edinilmiş bir dil bozukluğudur. Terapilerde, bireyin kendine güven duygusunu artırmak ve çevresiyle mümkün olan en üst düzeyde iletişimde bulunma potansiyelini ortaya çıkarmak amaçlanır. Bu çerçevede, dil ve iletişim becerilerini yeniden kazanmaları ve günlük yaşamlarında bağımsızlıklarını artırmaları için çeşitli terapi teknikleri ve stratejileri kullanılır. Terapötik süreç, bireyin bireysel ihtiyaçlarına ve dil becerilerine yönelik olarak özelleştirilir ve uzman terapistler tarafından yönetilir.

daha fazla bilgi

Ses

Ses bozukluğu, bireyin ses kalitesinin, perdesinin, rezonansının ve şiddetinin benzer yaş, cinsiyet, kültürel geçmiş ve coğrafik yerleşimdeki bireylere göre farklılaşması durumunu ifade eder. Ses bozuklukları farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bunlar arasında çeşitli hastalıklar, sesin kötüye kullanımıyla ilgili konuşma alışkanlıkları (yüksek sesle konuşma, bağırmak, sık sık öksürme vb.), tıbbi müdahaleler (gırtlağın alınması, tiroid ameliyatı vb.), alışkanlıklar (alkol, sigara kullanımı) ve nörolojik bozukluklar öne çıkar.

daha fazla bilgi

İşitsel Eğitim
bir top dondurma

Yutma

Yutma bozukluğu (disfaji), bireylerin besinleri yeme ve içmeleri sırasında ağız boşluğunda, farinks, özofagus veya gastroözofageal kısımda meydana gelen problemler olarak tanımlanır. Yutma bozuklukları genellikle yutmanın dört aşamasından birinde veya daha fazlasında ortaya çıkar. Her yaş grubundaki hastada görülebilir ve sinirsel (nörojenik), mekanik, psikolojik nedenler veya kas hastalıklarına (myojenik) bağlı olarak gelişebilir.

daha fazla bilgi

Rezonans

Dudak ve damak yarıkları; dudak, sert damak, yumuşak damak, dişler, burun gibi yapıların birinin ya da birkaçının yapısal anlamda bozuk olması durumunu ifade eder. Bu durum, ilgili organların ses üretimi için gereken hareketleri uygun bir şekilde gerçekleştirememesine neden olabilir.

daha fazla bilgi

Canlı yayına gidiyor

Tanı Grupları

Kekemelik

Kekemelik, konuşmanın akıcılığını etkileyen bir durumdur. Genellikle çocukluk döneminde başlayan ve bazı durumlarda ömür boyu devam eden bir sorundur. Bu bozukluk, konuşma sırasında seslerin üretiminde aksamalarla karakterizedir. Birçok kişi zaman zaman kısa duraksamalar yaşayabilir. Örneğin, bir çocuk "bardak" demek yerine "ba-ba-bar-dak" veya "bbbbbardak" gibi ifadeler kullanıyorsa, bu durum kekemeliğin belirtilerinden biri olabilir.

Artikülasyon

Artikülasyon, düşüncelerin doğru ve uyumlu bir şekilde ifade edilmesi için dudak, dil, dişler, çene ve damak gibi konuşma organlarının kullanılması sürecidir. Üç yaşına gelmiş bir çocuk, sesleri düzgün bir şekilde üretmekte zorlanıyorsa, artikülasyon bozukluğu yaşayabilir. Örneğin, "r" harfi yerine "y" demek veya "k" yerine "t" demek, artikülasyon bozukluğu olarak sıkça karşılaşılan hatalardandır.

Gecikmiş Dil

Bir yaşına geldiğinde, bir çocuğun tek kelimelerle konuşması, en geç 1,5-2 yaşlarında en az 50 adet sözcük dağarcığına sahip olması ve 2,5 yaş civarında 2-3 kelimelik cümleler kurabilmesi beklenir. Dil gelişimi farklı seyreden çocuklar, "geç konuşan normaller" olarak adlandırılan gruba dahil olabilirler. Ancak bazen konuşma gecikmesi, çocukta var olan ciddi bir problemi işaret edebilir. Bu gibi durumlarda, erken müdahale ile cevap alma olasılığı önemli ölçüde artar.

Gelişimsel Dil Bozukluğu

Gelişimsel dil bozukluğu (GDB), erken çocukluk döneminde ortaya çıkan bir nörogelişimsel durumdur. Otizm spektrum bozukluğu ve işitme kaybından daha yaygın olmasına rağmen, genellikle daha az bilinir. GDB'ye sahip çocuklar, dilin öğrenilmesi, anlaşılması ve kullanılmasında zorluklar yaşarlar. Ancak, bu zorluklar yalnızca dil ile sınırlı değildir; heceleme, okuma, yazma ve matematik gibi akademik becerilerde de başarısızlık riski altındadırlar.

Afazi, Apraksi, Dizartri

Afazi, beyinde meydana gelen bazı hastalıklar veya hasarlar sonucunda, önceden normal olan konuşma yeteneğinin kaybolması durumunu ifade eder. Bu durumda, kişi dil sembollerini doğru bir şekilde formüle edemez veya yorumlayamaz. Dizartri ise benzer hastalıkların sonucunda harflerin doğru şekilde telaffuz edilememesi durumunu ifade eder. Bu durumda hasta konuşabilir ancak anlaşılması zor olabilir. Apraksi ise yine beyin hastalıkları sonucunda düşündüğünü veya ifade etmek istediğini ifade edememe veya konuşamama durumunu ifade eder.

Disleksi, Disgrafi, Diskalkuli

Özgül Öğrenme Bozukluğu, normal veya normalin üzerinde zeka seviyesine sahip bir çocuğun, standart veya iyi bir eğitim almasına rağmen okuma, yazma veya matematik gibi alanlarda yaşıtlarına kıyasla düşük başarı gösterdiği bir durumdur. Bu çocuklar, bilişsel yeteneklerine göre akademik başarıları arasında tutarsızlık gösterirler.

Ses Bozukluğu

Ses bozukluğu, bir kişinin ses kalitesinin, ses şiddetinin veya ses perdesinin anormal bir şekilde değişmesi durumunu ifade eder. Örneğin, sesin gırtlaktan veya soğuk algınlığı almış gibi çıkması, ses bozukluğunun belirtilerinden biridir. Konuşurken sesin frekansında veya şiddetinde değişiklikler gözlemlenebilir; yüksek sesle konuşma sırasında sesin tonu zamanla kısılabilir. Konuşma terapisi, sesin kalitesi, şiddeti ve perdesinin başarılı bir şekilde düzeltilmesinde etkili olabilir.

Dil Bozukluğu

Çocuklarda dil bozukluğu, ses üretme, kelime ve cümle oluşturma gibi dil becerilerinde yaşanan güçlükler nedeniyle iletişimde zorluk yaşanması durumunu ifade eder. Bu çocuklar, yaşıtlarına kıyasla daha az kelime kullanabilirler ve cümle kurmada güçlük çekebilirler. Sesleri yanlış kullanabilir, kelimeleri birleştirerek cümle oluşturmakta zorlanabilirler veya cümleleri doğru şekilde kuramayabilirler. Dil gecikmesi de dil bozuklukları arasında yer alır. Ancak, dil bozuklukları konuşma ve dil terapisi ile düzeltilmeye uygun sorunlardır.

Yarık Dudak Damak

Erken dönemde beslenme konusunda müdahalede bulunabilecek Dil ve Konuşma Terapisti (DKT), bebek büyüdükçe dil ve konuşma gelişimini değerlendirir ve iletişim, dil ve/veya konuşma sorunlarını tanımlar. Gerektiğinde terapi uygular ve aileyi, bireyi ilgili uzmanlara yönlendirir. Bu uzmanlık alanı, çocukların sağlıklı dil ve konuşma becerilerine erişimini desteklemek için multidisipliner bir yaklaşım gerektirir.

Çiğneme Yutma Güçlüğü

Disfajiye sebep olan faktörler arasında sinir sistemi etkilenmeleri bulunur ve bu durum istemli kasların çabuk yorulmasına neden olabilir. Ayrıca, yemek borusunun alt bölgesinde özellikle uç kısımlarında bulunan kaslarda gevşeme sorunu da disfajiye yol açabilir. Bunun yanı sıra, yemek borusuna takılan herhangi bir yabancı cisim kısmi bir tıkanıklığa neden olabilir. Bu durumlar disfajiye katkıda bulunabilir ve beslenme sürecini olumsuz etkileyebilir. Tedavi sürecinde, disfajiye sebep olan öncelikli faktörlerin belirlenmesi ve buna yönelik uygun tedavi stratejilerinin uygulanması önemlidir.

Hizmetlerimiz

Dil Konuşma Terapisti'ne Sor

Ücretsiz ön görüşme ve detaylı bilgi almak için randevunuzu hemen oluşturabilirsiniz

Bize Ulaşın

İki Nisan Bulvarı No: 78G

İpekyolu, VAN 65150

0501-369-4326

0432-502-7222

  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn
  • Instagram

İlginiz için teşekkürler!

bottom of page